17 Şubat 2010 Çarşamba

SOKAĞIN KÖPEĞİ

Ataşehirde bi bahçeli evden bir köpek aldık.Babam gazetede görmüş ilanı.Para kazanmak için iyi bi yol diye düşünmüş.Çünkü bizim su anda yaptığımız numaralar eskidi artık.'Abi çok açım, allah rızası için ekmek parası, okul harçlığımı çıkarıyorum abla lütfen'.O yüzden babam sevimli bi köpek alıp insanlara sevdirip para götürebiliceğimizi düşünmüş.Getirdi eve köpeği.Açıkçası bu köpek pek sevimli değildi hatta bana göre çirkindi.Babam attı önüme köpeği 'Şu ite biraz su birazda kuru ekmek verde ölmesin o bizim ekmek teknemiz' dedi.Aldım iti kucağıma elimi yalamaya başladı.Huylandım ve attım köpeği yere.Su verdim yanınada 2 dilim ekmek attım.Yaladı yuttu ekmekleri şerefsiz.Kendine geldi.Ama şimdide başka bi sorun çıkmıştı.Bu ite nerde bakıcaktık.Bizim eve pek ev denilmez.Hani dört duvar bi çatı mantığı bizimkinde geçerli değil.Genelde bizim evin odalarını naylonlar ayırır ve çatıda aynı şekilde naylondandır.Neyse yerin üstüne serdim bi gazete yatırdım bunu üstünede gazete örttüm.Gittim bende battaniyenin altına girdim.Tam dalıyodum ki sırtımda bi sıcaklık.Döndüm baktım bizim it 'siktir git lan ' diye bağırdım tırsmıyo itoğlu it.Neyse dedim 'Babam burda yattığını görmezse bi şey demez ' Uyuduk beraber.Sabah oldu babam uyandırdı.Talimatlar verdi bazı ve uyarılar tabi ki tamam dedim.Montumun içine koydum bizim iti çıktım istiklal caddesine.Babamın dediğine göre ayak üstü yerlerde olmicakmışım genelde lokanta ve kafe girişlerinde durucakmışım.Gittim bi lokantanın önüne duruyorum.Anında etkisini gösterdi it.Lokantanın içinde bizim iti gören bi kadın yemeğini yarım bırakıp bizim iti sevmeye geldi.Sevdi heryerini öptü'AYY NE KADAR TATLI BİR ŞEY BU ADI NEDİR?' ölece dondum kaldım.Aldığımız andan beri ona it dışında başka bir isim söylememiştik.'Yavru' dedim kadına.Kadın bu cevaptan hoşnut oldu ve sevmeye devam etti.Ardından kadından para istedim köpek ile benim çok aç olduğumuzu yardım muhtaç olduğumuzu söyledim.Kadın cebinden kağıt bi para çıkardı ve verdi.Off çok mutlu olmuştum.Harbiden bu it baya bi işe yarıyodu.Sonra gittim başka bi insanın yanına oda sevdi sevdi sevdi ardından oda para verdi.Cidden bu köpekte inanılmaz bi cazibe vardı.O gün baya bi para kazanmıştım.Paranın bi kısmını kendim aldım geriye kalanı ise babama verdim.Verdiğim an biraz korktum içimden para aldığımı anlicak diye.Çünkü anlarsa cidden ağzıma sıçar ölene kadar döverdi.Para almamın sebebide bütün gün çalışmama rağmen babamın bana bayram seyran dışında hiç harçlık vermemesiydi.Her neyse bizim yavru ile hergün başka mekanlara gidiyoduk.Baya da bi para topluyoduk.İçten içe onu kıskanıyodum.Çünkü çevremizdeki insanları ilgisi hep onaydı.Ve açıkçası bizim yavru bana pek tatlı gelmiyodu.Aksine çirkindi bence.En başta sapsarı bi şeydi.Kocaman kulakları vardı kafasından büyük.Bıyıkları vardı hemde kız olmasına rağmen.Ama yinede ailemin karnını o doyuruyodu.Yine bi sabah uyandım hazırlandım ama o da ne bizim yavru daha uyanmamış bile.Ayağımla ittirdim hafif.Tık yok.Kucağıma aldım.İnlemeye başladı ve buz gibiydi bizim yavru.Aldım hemen hayvan doktoruna götürdüm.Doktor kızgın bi şekilde'Bu köpeğin hiç bir aşısı yapılmamış ne yapmaya çalışıyorsunuz bu köpeği öldürmeye mi?' 'Tamam dedim doktor amca ne yapılması gerekiyosa yap'Benden baya bi para istedi tamam dedim sen aşıları yap ben parayı getiriyorum.Koşa koşa eve gittim battaniyenin altından babama verirken arakladığım paraları almaya.Girdim eve paralar yok.Babam almış.Ne yapıcağımı bilemedim.Yine koşa koşa gittim doktorun yanına dedim doktor amca böyle böyle aşıya verebileceğim bi para yok.Doktor sordu bu köpeğe nasıl aldığımı nerde baktığımı kimlerle baktığımı.Anlattım herşeyi.Doktor bu köpeğin daha iyi olanaklarla bakılması gerektiği bu köpeğe sadece benim bakmamın yetmiyeceği bakabilicek ne yaşta nede sorumlulukta olduğumu söyledi.Bu yüzdende başka bi aileye verilmesi gerektiğini söyledi.Tamam böyle bi şeyin olamicağını onu çok sevdiğimi söylicektim ki yavruya baktım ve bencil olmamam gerektiğini düşündüm.Sadece ondan adının yavru olduğunu ve değiştirilmemesini ve hangi evde bakılıcağını öğrenmek istediğimi söyledim.Tamam dedim.Ona son kez baktım iyicemi kokusunu burnuma çektim çünkü onun kendine has bi kokusu vardı.Sokağın kokusu, aynı bende olan koku gibi.Çünkü ben sokağın çoçuğu o ise sokağın köpeğiydi.Öptüm kokladım.Bi saat boyunca sevdim.Ardından onu orda bıraktım ve gittim...Eve gidince baya baya bayaa sıkı bi dayak yedim.Ama olsun demokraside çarelerin tükenmediği gibi babamdada çareler tükenmezdi.Bulurdu o yine bi yerden para kazanmayı.Ve her akşam yatarken sırtıma bi yastık koyuyorum onun sıcaklığını onun varlığını hissedebiliğim diye.Ve her sabah yavrunun evine gidip onu bi kere öpmeden işe çıkmıyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder